Senesimuhu ale'l-hurtum [194]

Onu ehl-i nar'ın işaretiyle işaretleyeceğiz, yani yüzünü karartacağız. Her ne kadar işaretlenmek sadece burna tahsis edilmişse de bu, yüzün tümü anlamındadır. Çünkü yü­zün bir bölümü diğerinin de yerine geçer... [195] Yüz, bedenin en değerli kısmıdır. Burun ise (yüze) olan önceliğinden/yüksekliğinden dolayı yüzün en değerli kıs­mıdır. Bu münasebetle onu (burnu), izzet ve kibir mekanı kabul etmişler ve ondan "enfe" kelimesini türeterek "burnu dağlandı ve falanca gururlandı/falanca (nın) burnu havada­dır" demişler. (Keza) zelil (kişi) için "ced'e enfihi/burnu kopsa da, reğme enfihi/burnu sürtse de" demişlerdir. Hor­tumu damgalamak/nişanlamak ile de zelil ve hor kılmanın en ağırı ifade edilmiştir. Peki (hal böyleyken) bu damga yü­zün en değerli kısmında olursa nasıl olur?. [196] ... Yani onu yüz üstü bırakacağız. Kıyamet günü onun yüzünü karartacağız, onu burnu üzerinde sürteceğiz (gibi anlamlara geldiği de) söylenir. [197] Allah Teala (onu zelil kılacağız) demiştir. Yani ona kur­tulamayacağı bir rezillik müptela olacaktır. (Arapların) "Cüdiet enfuhu/burnu kesildi, koptu" demesi gibi. Hor­tum, filin burnudur. (Velid'in) burnu "hortum" diye tesmiye edilmiştir ki bu takbih içindir. [198] "Senesimuhu ale'l-hurtum" ayetinde parlak bir istiare var­dır. Yüce Allah "burun" için, müstear olarak "hortum" ke­limesini kullandı. Hortum aslında filde olur. İnsanın burnu için müstear olarak kullanılması, onu eşsiz bir sanat yapar. Çünkü maksat o insanı küçümsemek ve hafife almaktır. [199] İncelediğimiz bütün tefsir ve lügat kitapları bu ayetin mecazi yönüne işaret etmekte ve kastedilen kişiyi rezil etmek, zelil kılmak, küçümsemek anlamlarına geldiğini be­lirtmektedir. Bu deyimin Türkçe meallere, mecaz anlamını yansıtacak şekilde geçtiğini söylemek biraz zordur. Elmalı: Yakında biz onu hortumunun üzerinden damga­layacağız "Hortumu dağlamak, damgalamak" bizim lisanımızda 'burnu kırmak' şeklinde tabir ettiğimizi son derece zelil etmek­ten kinayedir. Burnun yerine hortum tabir edilmesi ise daha önceki ayette işaret ettiğimiz üzere kibir-gurur fiiline işarettir. Çantay: Biz yakında onun hortumunun üstüne damga ba­sacağız. Burnunu, kibrini kıracağız.[200] Nitekim "Bedir "de burnu kırılmıştır.[201] D.İ.B., Atay: Onun havada olan burnunu yakında yere sür­teceğiz. Bilmen: Biz yakında onun burnu üzerine damga basacağız. Yavuz: Biz yakında onun burnunu dağlayacağız. Davudoğlu: Yakında onun burnuna nişan vuracağız'. Hakikaten Bedir Harbi’nde Velid'in burnu kesilmiş, ebe­di kusurlu kalmıştır. Ateş: Biz onu, burnunun üzerine damga vurup işaretleye­ceğiz. Bulaç: Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız. T.D.V: Biz yakında onun burnuna damga vuracağız. (Kib­rini kırıp rezil edeceğiz.) Y. Öztürk: Yakında biz onun hortumu üzerine damga ba­sacağız burnunu sürteceğiz. A. Öztürk: Biz onun burnu(nun) üzerine damga vuraca­ğız. Koçyiğit: Yakında, onun burnu üzerine damgasını vuraca­ğız. Hizmetli: Onun burnunu yere sürteceğiz. Varol: Yakında onun burnu üzerine damga vuracağız. Piriş: Yakında onun burnunu yere sürteceğiz. Elmalı ve Çantay gibi zatlar, dipnotlarında ayetin meca­zi yönünü irdeleyerek okuyucularının dikkatine sunmuşlardır ki bu, ayetin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Gö­rüldüğü gibi ayetin tercümesi daha çok "burna damga bas­mak", "burnu damgalamak", "hortumu üzerine damga vur­mak", "burnunu dağlamak", "burna nişan vurmak" ve "burnu sürtmek" şeklinde ifade bulmuştur. Biz bugünün diliyle, bunlar arasında en anlaşılır olanı­nın "burnunu sürtmek" şeklindeki tercüme olduğunu görüyoruz. Diğer tercümelerde ise ayetin anlaşılır bir Türkçe ile ifade edilmesinden ziyade, metne bağlı kalma kaygısı görülmektedir. Oysa mecazi ifadeler mot a mot tercüme edildikleri zaman edebi özelliklerini yitirirler. Bunun için yapılması gereken, Türkçe'deki en güzel ifadeleri malzeme edinmektir. Netice itibariyle, biz bu ayetin şu şekillerdeki tercüme­lerinin daha doğru olacağına inanıyoruz: - Onu kurtulamayacağı bir rezilliğe duçar kılacağız. - Onu kaçamayacağı bir rezillikle damgalayacağız. (Esed) - Onu rezil/zelil kılacağız. - Onun burnunu sürteceğiz. - Onun burnunu sürteceğiz, rüsvay edeceğiz, vb. Örnek: Yakında onun burnunu sürteceğiz.[202]


16.02.2009 tarihinden beri 6863 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 10:24